ABD’deki cinsel taciz raporu, “istismarın yaygınlığına” ve “kilisenin suçluluğuna” dikkati çekiyor. Maryland Eyalet Başsavcılığının dün yayımladığı ülkenin en eski Roman Katolik kiliselerinden olan Baltimore Başpiskoposluğundaki cinsel taciz olaylarıyla ilgili rapor tartışılmaya devam ediyor.
Kilise başkanlarının mağdurları müdafaaya yahut tacizi durdurmaya değil, tacizlerin üstünü örtmeye odaklandıkları savunulan raporda, birtakım durumlarda, mağdurların tacizleri aslında kendisi tacizci olan rahiplere bildirdiğine dikkati çekildi.
Raporda, kilise başkanlarının suçlanan din adamlarını misyondan almak yahut kolluk kuvvetlerine bildirmek yerine, muhafaza maksatlı mali takviyeyle emekli olmalarına müsaade verdiği yahut vazife yerlerini değiştirdiğinin altı çizildi.
Bazı kısımları düzenlenerek mahkemenin müsaadesiyle yayımlanan 456 sayfalık raporda verilen örnekler ortasında Catonsville’deki St. Mark Parish kilisesinde 1964-2004 yılları ortasında 11 istismarcının vazife yaptığı ve bir yardımcı papazın 100’den fazla çocuğu taciz ettiğini itiraf ettiği formunda ayrıntılar yer aldı.
Taciz kurbanları ise basına yaptıkları açıklamalarda, raporun, kiliselerde yaşanan utanç verici olayların kamuoyunda uzun müddettir gecikmiş bir hesaplaşması olduğunu belirtti.
Raporda, Maskell’in en az 39 çocuğa cinsel tacizde bulunduğu, 2001’de ölmeden evvel hakkındaki savları reddettiği ve cezai bir suçlamayla karşılaşmadığı bilgisi yer aldı.
Diğer taciz kurbanı Kurt Rupprecth de maruz kaldığı istismardan ötürü yıllardır travma, öfke ve inançsızlık biçiminde zihin sıhhati meseleleri yaşadığını belirterek, “Burada gerçeği konuşmak için varız ve asla susmayacağız. Bununla her gün uğraşıyoruz. Bu bizim müebbet mahpus cezamız.” biçiminde konuştu.
Özellikle 2000’lerin başında Boston Başpiskoposluğunda yaşanan cinsel taciz haberleri ile ülke gündemine giren kiliselerdeki istismar olayları, ülke genelindeki Katolik kiliselerine yönelik tenkit ve soruşturmalara yol açmıştı.
Maryland Başsavcılığı, 2019’dan bu yana sürdürdüğü soruşturma kapsamında hazırladığı “Maryland’de Din Adamlarının Suistimali” başlıklı raporun yayımlanması için, dokümanların birçoklarının büyük heyet aracılığıyla elde edilmesi nedeniyle şubatta mahkemeye başvurmuş, Baltimore Kent Mahkemesi de evvelki gün raporun birtakım kısımlarının kesilerek yayımlanabileceğine karar vermişti.
Maryland Eyalet Başsavcısı Anthony Brown, raporun açıklanması nedeniyle dün düzenlediği basın toplantısında, “Bugün, mutlaka Maryland’de bir hesaplaşma ve hesap verme günüdür.” halinde konuşmuştu.
Brown, soruşturmanın başladığı günden bu yana 300’den fazla kişinin kendileriyle temas ettiğini, rapor için yüzlerce kişi ile görüşüldüğünü ve 1940’lara kadar varan yüz binden fazla dokümanın incelendiğini kaydetmişti.
Baltimore Başpiskoposu William Lori de raporun yayımlanmasından sonra yaptığı yazılı açıklamada, kiliselerdeki istismarların doğruluğunu kabul ederek özür dilemiş, bu husustaki güzelleşmeler için dayanak taahhüdünde bulunarak, kiliselerde taciz olaylarının önlenmesi için de bir dizi yeni düzenlemeler getirdiklerini savunmuştu.
İnternetteki açık kaynaklarda, Baltimore Başpiskoposluğunun, 1980’lerden bu yana, 301 taciz mağduruna 13,2 milyon dolardan fazla tazminat ödediği belirtiliyor.