Siyonist İsrail hükümetinin işgali altındaki Gazze’de elektrik, su ve yakıt üzere temel besin unsurlarına dahi ulaşılamaması nedeniyle kolera üzere çok sayıda bulaşıcı hastalığın yayılma tehlikesi bulunuyor. Pak su ve hijyen eserlerine ulaşımın neredeyse imkansız hale geldiği Gazze’de, çok kalabalık bir nüfusun dar bir alanda yaşamasının da hastalık tehdidini ağırlaştırdığı belirtiliyor. İngiltere merkezli Middle East Eye sitesinin haberine nazaran, insani yardım örgütleri, yardım girişinin engellenmesinin devamı halinde kuşatma altındaki bölgede su kaynaklı ölümcül hastalıkların yayılacağı ikazında bulundu. Waseem Mushtaha isimli bir Filistinli, dört çocuğunun iki haftadır okula gidemediğini ve onlara suyu nasıl yönetimli kullanabileceklerini öğrettiğini kaydetti. Mushtaha, “Her gün her biri için bir şişe su dolduruyorum ve onlara bununla yönetim etmeleri gerektiğini söylüyorum. Başlangıçta zorlandılar ancak artık başa çıkabiliyorlar” tabirlerini kullandı. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam için çalışan Mushtaha, insanların sokaklarda, mağazalarda, mescitlerde ve otomobillerinde uyumaya başladığını, ailesinin de 200 metrekarelik bir dairede yaklaşık 100 şahısla bir arada kaldığı için kendilerini şanslı saydığını söyledi. İsrail bombardımanı ve ambargosu nedeniyle pak su tedarik edilemeyen Gazze Şeridi’nde suyun fiyatının nerdeyse iki katına çıktığı da belirtiliyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve Oxfam, acil insani yardımın ulaştırılmaması durumunda Gazze’de su ve paklık hizmetlerinin çökebileceği, bunun da kolera ve öteki ölümcül hastalıkları tetikleyebileceği konusunda ihtarda bulundular.
İşgalci güç, Gazze’ye giden su boru sınırının yanı sıra su ve kanalizasyon tesislerine güç sağlayan yakıt ve elektrik tedariğini de kesti. Gazze’deki 5 su arıtma tesisinin yanı sıra 65 kanalizasyon pompa istasyonunun birden fazla da faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Bunun sonucu olarak arıtılmamış lağım suyu artık denize salınırken, birtakım sokaklarda ise gömülmeyi bekleyen cesetlerin yanı sıra katı atıklar da birikiyor. Elektrik kesintisi nedeniyle belediyeler yerleşim yerlerine su pompalayamazken, Gazze’deki kimi Filistinliler kanalizasyon ve deniz suyuyla kirlenmiş tuzlu musluk suyunu içmek zorunda kalıyorlar. Han Yunus bölgesinde çalışan diğer bir yardım çalışanı, ailesinin konutunda 20 civarında çocuk ve 7 yetişkinle birlikte kaldıklarını ve bu kadar çok insan olmalarına karşın tasarruf olsun diye bir sabah bir akşam olmak üzere günde 2 sefer sifonu çektiklerini söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen yardım çalışanı, en az su kullanılan yiyecekler pişirdiklerini ve günde bir ya da iki kere abdest alabildiklerini belirtti. Bilhassa yeni doğmuş bebekli aileler için Gazze’de durumun daha da sıkıntı olduğunun altı çiziliyor.
