Dünyanın dört bir yanından pek çok gazete ve televizyon Türkiye’deki seçim sürecini yakından takip ediyor.
Son olarak, her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı amaç alan Amerikan merkezli Foreign Policy’de dikkat çeken bir tahlil yer aldı.
‘Batı medyası Erdoğan’a karşı’ itirafı
Batı medyasının 2018 seçimlerinde açık açık Erdoğan aykırısı bir tutum aldığını itiraf eden Foreign Policy, Türkiye’nin 2018 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında New York Times’ın Erdoğan’ın o zamanki rakibi Muharrem İnce’yi desteklediğini söz eden bir başyazı yayınladığını hatırlattı.
‘Erdoğan’ın kaybedeceğine inanmak zor’
14 Mayıs seçimleri ekseninde, Türk dış siyasetini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve 7’li koalisyonu mercek altına alan tahlildeki,
“Erdoğan’ın kaybedeceğine inanmak güç görünüyor”
sözleri dikkatleri çekti.
‘Kılıçdaroğlu kazanırsa bu ne manaya gelir?’
Erdoğan’ın seçimi kaybetmesini sırf 6 Şubat sarsıntıları sağlayabileceği argüman edilen tahlilde, ‘
Kılıçdaroğlu kazanırsa bu ne manaya gelir?’
sorusuna cevap arandı.
‘Nasıl yöneteceklerini söylemek zor’
Batılı yorumcuların Kılıçdaroğlu kazanırsa, NATO için Türkiye’nin daha uyumlu bir ülke olacağını sav ettiği belirtilirken
“Kılıçdaroğlu ve ortaklarının neye inandıklarını, nasıl yöneteceklerini söylemek zor”
tabirleri dikkat çekti.
‘Onları bir ortaya getiren şey Erdoğan nefreti’
Kılıçdaroğlu’nun liderliğini yaptığı Millet İttifakı’nın Erdoğan’a karşı nefretle birleşen lakin ideolojik olarak birbirinden ideolojik olarak farklı bir koalisyon olduğu vurgulandı.
‘Koalisyon sistemi hantal’
Koalisyon sisteminin tabiatı gereği ‘hantal’ olduğu, ilgi çeken tek tarafının güçlendirilmiş parlamenter sistem tezi olduğu belirtildi. Fakat
“bu sistemin de ‘ne yazık ki’ gerçeklikten ve garip bir halde siyasetten mahrum olduğu görünüyor”
denildi.
Bazı Parti üyelerinin CHP’nin iç işleyişini demokrasiden mahrum olarak nitelediği vurgulanan tahlilde, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın gerçekçi rakipleri ortasında en zayıfı olmasına karşın 7’li ittifaka adaylığını dayatma biçimi ve mizacının da bu mevzuda kuşkuları çektiği belirtildi.
‘Mansur ve Ekrem’le fikir ayrılığı yaşanacak’
Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ile birebir fikirde olmayacağına dikkat çekildi.
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun son 10 yılda iki kere ABD’yi ziyaret ettiği hatırlatılan tahlilde, bu seyahatin gizlenmeye çalışıldığı ve rakiplerinin hafife alındığı vurgulandı. Bu ziyaretlerin ‘sinsi’ olarak nitelendirildiği tahlilde, bu durumun da ikili münasebetler için pek de yeterli olmadığı söz edildi.
