İşgal altındaki Doğu Kudüs’te fanatik Yahudi kümeler, Mescid-i Aksa yerleşkesine sistematik baskınlar düzenliyor. İşgalci İsrail güvenlik güçleri müdafaasında gerçekleştirilen baskınlarda Müslümanların ibadet etmesi engelleniyor, vandal aksiyonlarla mescit alanlarına ziyan veriliyor. Mescid-i Aksa ve etrafını “Tapınak Dağı” olarak isimlendiren Yahudi kümeler, bu bölgenin eski Yahudi tapınağının üstüne inşa edildiğine inanıyor. 1990’lardan sonra İsrail güvenlik güçleri, Mescid-i Aksa bölgesine Filistinlilerin giriş çıkışını zorlaştırdı. 1967’den sonra bölgede denetim sağlamak hedefiyle, fanatik Yahudi kümelerin baskınlarına göz yuman İsrail, yerleşkeyi ele geçirmeyi, Kubbet-üs-Sahra’yı tahrip etmeyi ve bölgede yeni bir tapınak inşa etmeyi hedefliyor. El Cezire, sayısı 20’yi aşan bu radikal Yahudi kümeleri ve maksatlarını gün yüzüne çıkaran bir çalışma yayınladı.
Çalışmada bölgedeki vandal aksiyonları organize eden 20’den fazla “Tapınak Dağı” kümesinin olduğu belirtildi. Bunlardan en eskisi 1967’de kurulan, sistematik baskınları organize eden Temple Mount Faithful isimli fanatik Yahudi kümesi. Geçtiğimiz pazartesi günü İsrail polisinin eskortunda Mescid-i Aksa’ya düzenlenen baskını organize eden küme, okudukları bildiride, “İsrail hükümetinden Tapınak Dağı’nın Yahudi ibadetine tam olarak açılmasını ve bölgeye üçüncü tapınağı inşa etmelerini talep ediyoruz” skandal tabirlerini kullandı.
Beyadenu isimli bir öteki fanatik Yahudi kümenin gayesi ise destekçi toplamak. Mescid-i Aksa yerleşkesini Musevilerin denetimi altına almayı amaçladıklarını her fırsatta tabir eden Beyadenu, “Tapınak Dağı’nın denetimini geri almak istiyorsak binlerce, hatta on binlerce bireye muhtaçlığımız var” açıklamasında bulunmuştu. İsrail siyasetinde de etkin rol alan Beyadenu, ırkçı faaliyetleri ile gündemden düşmeyen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in de ortalarında olduğu çok sayıda çok sağcı ismi fonluyor.
İbranice ismi “Khozrim La-Har” Tapınak Dağı’na Dönüş kümesi Lideri, Rafael Morris, yaptığı son açıklamada, “Siyonist hayallerden biri tapınağı inşa etmektir ve bugün bunu yapmamamız için hiçbir neden yok. Yerleşke yüzde yüz İsrail toprağı” kelamlarını sarf etti. Tapınak Enstitüsü isimli Yahudi örgütü, son periyotta yapılan baskınlarda etkin rol oynadı. Örgüt bildirisinde skandal tabirler yer alıyor. Kısa vakitte Musevilerin alana giriş çıkışlarını artırmayı hedefledikleri belirtilen bildiride, “Uzun vadede bölgede üçüncü Yahudi tapınağının inşasını teşvik etmeliyiz. Tapınak Dağı’nda kurban kesme ibadetlerini eskisi üzere gerçekleştirmeliyiz” sözleri yer aldı.
BM Özel Raportörü Francesca Albenese de, radikal Musevilerin hedefinin, tıpkı İsrail işgali altındaki el-Halil kentinde Hz. İbrahim Camii’ne yaptıkları üzere, Aksa’nın bir kısmını ya da tamamını zorla ele geçirerek ve dönüştürerek bir Sinagog yapmak olduğunu belirtiyor.
İsrail basınında çıkan haberlere nazaran, İsrail hükümetleri, bu fanatik Yahudi örgütleri finanse ediyor. Daha evvel Mescid-i Aksa’ya baskınlar konusunda daha utangaç davranan Tel Aviv idaresi, son yıllarda bu tavrını değiştirdi. Daha evvel yasak olarak kabul gören Musevilerin bölgeye girişi, artık İsrail güvenlik güçleri tarafından organize edilirken, ortalarında Yahudi yerleşimcilerin ve askerlerinde bulunduğu 50’şer kişilik kümeler Mescid-i Aksa’ya sistematik baskınlar düzenliyor.