ABD’de başlayıp Avrupa’ya sıçrayan bankacılık krizinde hafta sonu ağır mesai yaşanırken, İsviçre’nin en büyük bankası UBS’in, kriz yaşayan Credit Suisse’i 3 milyar İsviçre frangına (3,3 milyar dolar) satın alacağı duyuruldu.
İsviçre Merkez Bankası’nın bahisle ilgili açıklamasında, UBS’nin Credit Suisse’i satın almasını desteklemek için 100 milyar franklık likidite sağlanacağı aktarıldı.
Öte yandan Fed ve 5 büyük merkez bankasından yapılan ortak açıklamada, var olan ABD doları swap çizgisi düzenlemeleri aracılığıyla likiditeyi artırmak için koordineli bir adım atıldığı duyuruldu.
Açıklamada ABD, Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa ve İsviçre merkez bankaları swap sınırlarının aktifliğini artırmak için halihazırda 7 gün vadeli süreçlerinin sıklığını haftalıktan günlüğe çıkarma konusunda anlaştığı bildirildi.
Analistler, UBS’in Credit Suisse’i satın almasına rağmen piyasalarda tedirginliğin devam etiğine dikkati çekerek, UBS’in kredi risk priminin kelam konusu satın almanın akabinde yaklaşık 50 baz puan yükseldiğini lisana getirdi.
Bankacılık kesimine ait gelişmelerin bugün yakından takip edileceğini bildiren analistler, çarşamba günkü Fed toplantısı öncesi artan belirsizliklerin fiyatlamaları zorlaştırdığını söz etti.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın yüzde 40 ihtimalle faiz artırmayacağının, yüzde 60 ihtimalle de 25 baz puanlık faiz artışına gideceğinin öngörülüdüğünü bildirdi.
Fed’in kesin faiz oranını yüzde 5 düzeyinde belirleyeceğine yönelik fiyatlamaların güç kazandığını aktaran analistler, kelam konusu durumda bankacılık krizinin ABD’de küçük ve orta ölçekli bankalara sıçrayabileceği telaşının tesirli olduğunu belirtti.
Analistler, piyasalardaki belirsizliklerin yatırımcıları inançlı liman varlıklara yönlendirdiğini kaydederek, bu durumun tahvil faizlerini baskılamayı sürdürdüğünü söyledi.
Buna nazaran, geçen hafta yaklaşık 30 baz puan gerileyen ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, yeni haftaya da düşüş eğilimiyle başlayarak yüzde 3,42 düzeyinde dengelendi.
Cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,10, Dow Jones endeksi yüzde 1,19 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,74 geriledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni haftaya ise karışık bir seyirle başladı.
Avrupa’da hafta sonu öne çıkan haber akışının akabinde endeks vadeli kontratlar süreçlere olumlu başlasa da, ilerleyen saatlerde yararlarını geri vererek negatife döndü.
Analistler, bir tarafında Credit Suisse olan süreçler nedeniyle Avrupa’da bankacılık dalına ait kaygıların güçlü kaldığını belirterek, bahse ait haber akışının piyasalarda oynaklığı artırabileceğini söz etti.
Buna nazaran, kıymetli İngiliz bankalarından HSBC’nin Hong Kong borsasında süreç gören paylarında günlük düşüş yüzde 6’ya ulaştı.
Cuma günü Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,33, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,43 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,64 geriledi.
Asya borsaları yeni haftaya banka payları önceliğinde düşüş eğiliminde başlarken, Çin’den gelen haber akışı aşağı istikametli baskıları törpülüyor.
Çin Merkez Bankası (PBoC) bugünkü açıklamasında 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranını değiştirmediğini duyururken, analistler, bu durumun hükümetin ekonomiyi desteklemeyi sürdüreceği biçiminde yorumlandığını söz etti.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,6 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,9 geriledi.
Yurt içinde, cuma günü satış yüklü bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü evvelki kapanışın yüzde 1,78 altında 5.136,44 puandan tamamladı.
Dolar/TL cuma günü yüzde 0,1 artışla 19,0186’dan kapanmasının akabinde bugün bankalararası piyasanın açılışında 19,0130 düzeyinde süreç görüyor.
Analistler, bugün Almanya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Avro Bölgesi’nde dış ticaret istikrarı verileriye birlikte bankacılık krizine ait haber akışının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.100 ve 4.980 düzeylerinin dayanak, 5.200 puanın direnç pozisyonuna geldiğini kaydetti.
