Irak, 2014 yılında Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’ndan yapılan ihracata ait bir petrol mutabakatı nedeniyle Türkiye’ye dava açmıştı. Açılan davada en değerli münasebet olarak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Bağdat’ın müsaadesi olmadan güç ihracatı yapma yetkisinin olmadığını, Ankara’nın da iki ülke ortasındaki muahedeyi ihlal ettiğini öne sürmüştü. Ayrıyeten Türkiye’nin Ceyhan’dan petrol satışına müsaade vererek, Irak Petrol Şirketi (SOMO) dışında bir alım yapmış olduğu ve 2010 yılında uzatılan 1973 tarihli Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Çizgisi Anlaşması’nı ihlal ettiğini sav etmişti.
Irak 13 yıl evvel yaptığı tahkim müracaatında, Türkiye’den yaklaşık 34 milyar dolar tazminat talebinde bulundu. Irak’ın bu adımı sonrası Türkiye, Irak’ın petrol boru sınırlarına yapılan sabotajları vaktinde tamir etmediği gerekçesiyle 1,3 milyar dolarlık tazminat talep etmişti. Memleketler arası Ticaret Odası Tahkim Merkezi (ICC), kelam konusu davaları sonuçlandırdı.
Türkiye’nin karşı tezlerinin büyük çoğunluğunu kabul eden Memleketler arası Ticaret Odası Tahkim Merkezi, Irak’ın beş talebinden dördünü reddetti. Irak’ın açtığı davada ana parası 1,9 milyar dolar olmak üzere faizlerle birlikte Türkiye’nin 3,1 milyar dolar tazminat ödemesi kararlaştırıldı. Irak’ın Türkiye’ye ödeyeceği tazminat da faizlerle birlikte 2,6 milyar dolar olarak kararlaştırıldı. Karşılıklı davalardaki fark 500 milyon dolara düştü. Bu 500 milyon dolarlık ödemenin sorumlusunun, tarafın petrol satışından para kazanan Irak Kürt Bölgesel İdaresi olduğunu belirten Türkiye, mahkemenin kararına itiraz etti. Türkiye, 500 milyon doların IKBY’den alınmasını talep etti.
Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye ve Irak ortasındaki uyuşmazlıkla ilgili, şunları kaydetti: “Büyük kapsamlı bir rapor var ve ona bağlı kimi yaptırımlar kelam konusu. Tek taraflı yaptırım yok. Irak tarafından argüman edilen 5 bahisten 4’ü reddedildi, 1’i kabul edildi. Bizim argümanlarımız, taleplerimiz vardı. Taleplerimizin 6 husustan 5’i kabul edildi, 1’i reddedildi. Buna dayalı olarak yaptırımlar, artık arkadaşlarımız, hukukçular tarafından bedellendiriliyor. Memleketler arası hukuka nazaran, biz yapan bir rol oynamayı düşünüyoruz.”