Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları kapsamında, İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) finans dünyasının temsilcileriyle dün bir ortaya geldi. Türkiye finans kesiminin son 20 yılda büyük bir gelişim gösterdiğine dikkati çeken Yılmaz, bu kesime yönelik düzenlemelerin gelişmiş ülkelerle epey paralel bir halde yürüdüğünü kaydetti.
Finans dünyası temsilcilerinin yeni ve güncellenen iktisat siyasetleri mevzularında genel memnuniyetleri ile takviyeleri olduğunu anlatan Yılmaz, “Orta Vadeli Program eylül ayının birinci yarısında inşallah toplumla paylaşılmış olacak. Orta Vadeli Program ile birlikte hem içinde bulunduğumuz yılla ilgili makro sayılarımızı ve politikalarımızı güncellemiş hem de 3 yıla ait yol haritamızı toplumla paylaşmış olacağız. Münasebetiyle öngörülebilirliğin arttığı bir ortama geçiş yapmış olacağız” diye konuştu.
OVP kapsamında tasarruf oranlarının artırılacağına işaret eden Yılmaz, “Cari açık dediğimiz sıkıntı de büyük oranda bununla ilgili. Bir ülkedeki toplam yatırımları, toplam tasarrufunuzla finanse edemiyorsanız dış finansmana gereksiniminiz oluşuyor. Dış finansman dediğimiz de bir manada cari açığa tekabül ediyor. Münasebetiyle kalkınmakta olan bir ülke olarak yatırımları düşürmeyi değil tasarrufları artırmayı hedeflemek durumdayız. Dengeyi sağlarken temel yapmamız gereken, gelişmek, toplumsal refahı artırmak zorunda olan bir ülke olarak yatırımları düşürmek değil, tasarrufları artırmak ve yatırımları sağlıklı tasarruflarla, kaynaklarla desteklemektir. Münasebetiyle OVP çerçevesinde cari açığı aşağıya düşüreceğiz” açıklamasını yaptı.
Toplantıda ayrıyeten Avrupa Birliği (AB) ile daha müspet bir gündemin oluşmasına vurgular yapıldığını anlatan Yılmaz, “Biliyorsunuz bugünlerde Gümrük Birliğinin modernizasyonu güncellenmesi konusunu çalışıyoruz. Vize kolaylığı konusunda bir gündemimiz var. Önümüzdeki devirde natürel ki farklı hususlarda AB ile de ilgilerin geliştirilmesi hepimizin üzerinde mutabık olduğu bir çerçeve” dedi.
Finans sistemiyle ilgili teşebbüs sermayesi ve proje bazlı finans üzere hususların üzerinde durduklarını söz eden Yılmaz, şunları söyledi: “Burada da şunun altını çizdik. Finans kesiti yalnızca parası olana para veren bir yapı olmamalı. Teminat sorunu yaşayan fakat âlâ projesi olan, sermayesi olmasa da projesiyle finans arayan bölümlere de dayanak olan bir çerçevede gelişmeli.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konut arzını artırma konusunda çeşitli değerlendirmelerin yapıldığını belirtti. Yılmaz, “Birinci konut edinimini bilhassa daha güçlü bir biçimde teşvik edecek sistemler üzerinde durduk. Bu bahiste Merkez Bankamızın da BDDK ile birlikte çalışmaları var. Önümüzdeki devirde inşallah bu bahislerde da daha yeni adımlar bekliyoruz. Konut arzını arttırmak, konut maliyetlerini düşürmek ve konut edinimini arttırmak durumundayız. Kamu olarak biz bu birinci konut edinimini destekleyici bir çerçeve içinde hareket edeceğiz” dedi.
Türkiye Bankalar Birliği İdare Konseyi Lideri Alpaslan Çakar ise iktisadın ve bankacılık dalının zorluklara dayanıklılık gösterdiğini söyleyerek, “Bankacılık güçlü bir rekabet ortamında, yenilikçi ve müşteri odaklı çalışıyor. Ülkemizin gücüne ve geleceğine inanarak büyümenin sürdürülmesi, istihdamın artırılması, yatırımların, ihracatın desteklenmesi gayesiyle ekonomik faaliyetin finansmanına katkı vermeye devam edeceğiz” dedi.
